Eskiyi yaşatıyor: Siparişlere yetişemiyor
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde 65 yıldır ayakkabıcılık yapan Mehmet Emin İpek, nostaljik ayakkabı modellerini özel siparişle üreterek hem mesleğini sürdürüyor hem de geçmişe özlem duyanları mutlu ediyor. 75 yaşındaki İpek, 10 yaşında başladığı ayakkabıcılık kariyerinde zamanla usta bir zanaatkar haline gelirken, 1980 öncesi dönemin popüler ayakkabı tasarımlarını bugüne taşımaya devam ediyor.
İşyerinde 10 metrekarelik bir alanda çalıştığı halde yıllarca devam eden müşteri ilişkilerinin kendisine büyük bir huzur verdiğini dile getiriyor.
Ustasından çok şey öğrendiğini ifade eden İpek, “Ustam sanatkardı, güzel bir sanatı ve ahlakı vardı. O zaman Diyarbakır’da çok kunduracılar vardı, bir kısmı çivili ayakkabı bir kısmı da dikişli, elle dikilen ayakkabılar yapardı. Ben bu sanatı sevdim, heveslendim. Ustaların ellerine bakardım. O dönemlerde ayakkabıya çakılan çivi eğildiği zaman biz onu elle düzeltirdik. Önce çırak, sonra kalfa oldum. Kalfalıktan sonra baktım her şeyi öğrenmişim kendi dükkanımı açtım. 10 metrekarelik dükkanımda 40 senedir bu mesleği yapıyorum. Müşterilerimle güzel bir ilişkim var” dedi.
“ÇİFTER ÇİFTER SİPARİŞ VERİYORLAR”
Mesleğinin çok değerli olduğuna değinen İpek, “Ben çırakken yapılan kuyruklu modeller vardı. Köylüler gelirdi, köylülerimizin çoğu şalvar giyerlerdi ve bu ayakkabıları da rahat olduğu için genelde şalvar altına giyerlerdi. Ayakkabının arka tarafında kuyruk vardı ve tutup çekerlerdi. 1960’larda en çok üç bağcıklı, kuyruklu ve yemeni olmak üzere 3 model vardı. Halen bu modelleri yapıyorum. Eski model ayakkabıları severek üretiyorum. Eski bir usta olarak bana genellikle yaşlılar ve orta yaştakiler geliyor. Çoğunlukla onlara ayakkabı yapıyorum. Gençlerin giydiği modeller değişik. Aynı modelden 2 çift isteyen var. ‘Usta, bugün varsın, yarın yoksun. Allah iman, Kur’an versin ama azınlıktasın. Onun için iki çift ver.’ diyorlar. Yurt dışından bile sipariş alıyorum.” şeklinde ifadelere yer verdi.
Vefatının ardından dükkanının kapanmasını istemediğini dile getiren İpek, “Bu dükkana, bu emeğe yazık. Biri gelsin bu mesleği öğrensin, dükkanım açık kalsın istiyorum. Hiç olmazsa beni anar. ‘Burada Emin usta vardı. Ustamdı, bu dükkanı bana bıraktı, onun yerine ben bakıyorum, ustalığı artık ben yapacağım.’ der. Bunu isterdim ama kimse yok” dedi.
Bu habere emoji ile tepki ver
Haber Kaynak : SOZCU.COM.TR
“Yayınlanan tüm haber ve diğer içerikler ile ilgili olarak yasal bildirimlerinizi bize iletişim sayfası üzerinden iletiniz. En kısa süre içerisinde bildirimlerinize geri dönüş sağlanılacaktır.”
